
Hakkımda
İnsanın kendini tanıması ve ifade edebilmesi ne uzun bir yolculuktur.
Yolların kardan dolayı kapalı olduğu 1988 yılının 30 Ocak günü dünyaya geldi. Her zaman, zor olanı sevmemin ve inatçı bir yapıya sahip olmamım doğduğum gün ile bağlantılı olduğunu düşünmüşümdür. Kendimi bilmeye başladığımda, hatırladığım kadarıyla oyuncaklar dışında hayatımda iki şey daha vardı: Kitaplar ve iskambil kağıtları... Okumayı çok erken yaşta, poker oynamayı ise 7 yaşında öğrenmişim.
İlköğretim sürecim biraz dalgalı, çok fazla okul değiştirdim ve 3. sınıfı atlatmışlar. Bu yüzden roma rakamlarını üniversite hayatımda öğrendim ve hala ara renkleri çok bildiğim söylenemez. Lise eğitimimi o dönemin yabancı dil ağırlıklı lisesi (namı diğer Süper Lise) olarak adlandırılan Hüseyin Rahmi Gürpınar Lisesi'nde tamamladım. Lisede matematiğe ve fiziğe çok meraklıydım ama o dönem öğrendim ki size yol gösteren öğretmenler aslında geleceğinizin şekillenmesinde en önemli faktörler konumundalar. Edebiyat ve Tarih öğretmenlerime olan hayranlığımdan dolayı sözelci olarak mezun oldum.
2006 yılında Maltepe Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü'nü %100 burslu olarak kazandım. Çiftanadal yapmaya hak kazandığımda ilk hayalim oyunculuk bölümüydü. Annemin uzun süreli "Oyuncu olup ne yapacaksın, o alanda işsizlik çok fazla" söylemleri neticesinde hayatımı temelden etkileyecek psikoloji bölümünde çiftanadal yapmaya başladım. 2011 yılında iki bölümden de mezun oldum. Aklımın hep bir köşesinde akademi varken kendimi sektörde buldum ve 2 yıl kadar çalıştığım kurumda hem psikolog hem de kurumsal eğitim satış yöneticisi olarak görev aldım. Yaptığım işi seviyordum ama kurum kapatma kararı almıştı. Aklımdaki akademi düşüncesi tekrar alevlenmişti ve yaptığım işinde etkisinde kalarak Okan Üniversitesi İşletme Anabilim Dalı Satış-Pazarlama Yönetimi'nde yüksek lisansıma başladım. Yüksek lisansımı yaparken özel bir bankada operasyon ve kurumsal bankacılık birimlerinde 1 sene çalıştım. Anladım ki bu meslek kesinlikle bana uygun değildi; kibarca ifade edecek olursam, sevdiklerinizde dahil herkese potansiyel müşteri gözüyle bakmanız gerekiyordu. Yüksek lisansımı tamamladıktan sonra artık ilerde yapmak istediğim iş kafamda netleşmişti; fark ettim ki öğrenmeyi ve öğretmeyi seven biriydim, tek hedefim akademik bir kariyer olmuştu. Gebze Teknik Üniversitesi İşletme Anabilim Dalı, Üretim Yönetimi ve Pazarlama bilim dalında doktora eğitimime başladım. Ders döneminin sonralarına doğru iletişim bilimlerine olan aşkım tekrar alevlenmişti. "Yanarsa yansın" diyerek Gebze Teknik Üniversitesi'ndeki doktora eğitimimi bırakarak, İstanbul Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Anabilim dalında yeni bir yolculuğa başladım. İletişim ve Psikoloji disiplini harmanladığım multidisipliner bir tez ile doktora eğitimi tamamladım.
Doktora eğitim sürecim boyunca çeşitli kurumlarda araştırma görevlisi ve öğretim görevlisi olarak yer aldım. 2023 yılında Dr. Öğretim Üyesi olarak Üsküdar Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünde görev almaya başladım. Derslerde teorik bilgi aktarırken öğrencilerime çok yönlü ve eleştirel bir bakış açısı kazandırmayı hedefledim. Kalabalık sınıflarım olmasına rağmen sınıf mevcudunu istatiksel bir rakam olarak görmekten ziyade herkesi elimden geldiğince kendine has bireyler olarak tanımaya ve hayatlarına katkı sağlamayı amaçladım. Lisans ve lisansüstü düzeyde farklı disiplinlerde dersler vermeye devam etmekteyim.
Çok fazla hobim yok, belki de vardır ama malum; yaşadığımız çağ bizlere çok fazla zaman tanımıyor. Sürekli tüketmeye şartlandırıldığımız için bu tüketimi sağlamak adına, adına Kapitalizm dediğimiz bir sistemde, üretim adı altında sahip olduğumuz zamanı para denen bir kavram ile takas ederek bize dayatılan tüketim çılgınlığında bize biçilmiş rolü ifa ediyoruz. Sevdiklerimle ve çocuklarımla vakit geçirmek (aslında bu bir ihtiyaç ama artık günümüzde zaman darlığından dolayı hobi olarak ele almak daha mantıklı), dijital oyun oynamak ve fotoğraf çekmek hobilerimi oluşturuyor. Bir akademisyenin kitap okumayı hobi olarak yazması sanırım en acınası durumlardan biri olurdu. Çünkü bu yaptığın işi sevmediğinin en net göstergelerinden biri; okumadan gelişemezsin ve gelişmeden katkı sağlayamazsın. Farklı bir şekilde kaleme aldığım Hakkımda kısmını klasik bir yapıyla kapatayım. Evli ve 4 çocuk (4 ayaklı) babası olan Özgün Arda Kuş, iyi derecede İngilizce bilmenin yanı sıra 40'ın üzerinde çeşitli disiplinlerde ulusal ve uluslararası düzeyde eğitimler almıştır. 2011 yılından beri Türk Psikologlar Derneği üyesidir.



